3. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali’nde, Godot’yu Beklerken

Maltepe Belediyesi’nin düzenlediği 3. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali, Maltepe’de sanat aracılığıyla dostluk ve barış köprüleri kuruyor. Festivalin ilk gününde Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin önemli misafirleri vardı. Bir yandan engellemelerle karşılaşan Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu’nun oyunu Şahdamarım, tiyatro severlerle buluşurken diğer yandan Türkiye’de ilk kez Güney Kıbrıs’tan bir oyun sahne aldı. İki dilde yazılan ve sahnelenen Godot’yu Beklerken isimli oyun, Kıbrıs’ta aynı toprakları uzun yıllar paylaşan Türk ve Yunan halklarının dostluğunu hatırlatan yapısıyla büyük beğeni topladı. Samuel Beckett’ın aynı isimli romanından uyarlanan, yönetmenliğini Kostas Silvesteros’un yaptığı, başrollerini ise İzel Seylani ve Yorgos Kiriaku’nun paylaştığı Tiyatro Antilogos oyunu Godot’yu Beklerken, Gogo ve Didi isimli biri Rum biri Türk iki arkadaşın dostluğunu, Kıbrıs’ın bölünmesi üzerinden anlatıyor. Bir yandan Rumca şarkıların diğer yandan Karagöz Hacivat esintilerinin yer aldığı oyun, izleyiciden büyük beğeni aldı ve festivalin ilk gününde seyircileri barış ve dostluk mesajıyla uğurladı. Başarılı oyunun yönetmeni Kostas Sivesteros, bu uluslararası festivalde yer almanın kendileri için çok değerli olduğunu belirterek, “Bu akşam burada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Herkes için en iyisini ve barışı diliyoruz.” dedi.

DOSTLUK DEDİĞİMİZDE AKLA GELEN O SİRTAKİ

Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ise, hem 3. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali’nin hem de Uluslararası Maltepe Taş Heykel Sempozyumu’nun açılışlarında yaptığı konuşmada Güney Kıbrıs’lı tiyatrocuların Maltepe’de sahne almasının önemine dikkat çekti. Tiyatronun farklı bir dili olduğunu, ön yargıları yıkmak için önemli bir araç olduğunu belirten Başkan Kılıç şöyle konuştu:

“Biz şuna inanıyoruz: Bütün halklar kardeştir. Bütün insanlar kardeştir. Siyaset ve inançlar zaman zaman bizi karşı karşıya getirse de istemesek de savaşlar olsa da eninde sonunda müzakerelerin yapılacağı yer masadır, bu mekânlardır. Hele işin içerisine biraz da kültür sanat katmışsanız, o barış antlaşmaları daha uzun ömürlü olabiliyor. Hala biz Yunanistan’la zaman zaman zıtlaşıyoruz, siyasilerimiz kavga edebiliyorlar ama Türk Yunan dostluğu dendiğinde aklınıza ne gelir? Rahmetli İsmail Cem ile Yorgo Papandreu’nun sirtaki oyunu gelir. En gergin ortamda bazı liderler ön plana çıkar ve dostluğun altına tarih boyunca iz bırakacak güzel ve büyük imzalar atarlar.”