“Alternatif tıbbın önerdiği tedavi yöntemlerinin hiçbirinin bilimsel kanıtı yok”
Armağan Çağlayan’ın YouTube kanalında yayınlanan OvsO serisinde bu hafta “Alternatif Tıp” konusu ele alındı. Prof. Dr. Mustafa Çetiner, alternatif tıp yöntemlerinin etkisiz olduğunun kanıtlandığını söylerken, Prof. Dr. Canfeza Sezgin ise bu yöntemlerin zaten klasik tıbba önayak olduğunu ve tamamlayıcı olarak kullanılması gerektiğini savundu.

“ALTERNATİF TIBBIN ÖNERDİĞİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNİN HİÇBİRİNİN BİLİMSEL KANITI YOK”
Alternatif tıp yöntemlerinin etkisiz olduğunun kanıtlandığını ifade eden Prof. Dr. Mustafa Çetiner, “Alternatif tıp klasik tıbbın karşısında yer alır. Etkinliği gösterilmediği halde ısrarla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Klasik tıbbın önerdiği tedavi yöntemlerini kullanmamız gerekiyor. Çünkü alternatif tıbbın önerdiği tedavi yöntemlerinin hiçbirinin bilimsel kanıtı yok. Bununla ilgili klinik çalışma yok ve etkinliği gösterilmemiş. Eğer etkinliği klinik çalışmalarla gösterilmiş olsa o zaman zaten buna alternatif tıp değil klasik tıp diyoruz. Alternatif tıp işe yaramayan tedavilerde ısrar etmek demektir. Üstelik bir takım otların, çöplerin önerilmesi yine klasik anlamda bakıldığı zaman son derece geçersiz. Mesela brokoli kansere karşı koruyucu dediğimiz zaman insanlar bununla ilgili birçok soru sorar. Hâlbuki brokolinin içinde bir madde var. O maddeyi ABD’li bir tıpçı geliştirdi ve kansere karşı kullanılabilir bir madde haline getirdi. Şimdi de klinik çalışmaları sürüyor. Bu klinik çalışmalar sonunda eğer etkinliği bulunursa brokoliden izole edilmiş bir madde kanser tedavisinde bir ilaç haline gelebilir. Ama siz brokoli için ilaç diyemezsiniz. Çünkü bu madde tam 20 farklı brokoli tipinden elde edilen bir şey. Dolayısıyla klinik açıdan etkinliği kanıtlanmamış her tedavi çöptür. Alternatif tıp tedavi yöntemlerinin Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere girmesini doğru değil anlaşılır buluyorum” şeklinde konuştu.
“EĞER BİR YERDE ALTERNATİF TIPTAN BAHSEDİLİYORSA O YERDE İŞİN EHLİ OLMAYAN İNSAN TOPLULUĞU VARDIR”
Alternatif tıp yöntemlerinin klasik tıbba önayak olduğunu ve tamamlayıcı olarak kullanılması gerektiğini savunan Prof. Dr. Canfeza Sezgin, “ Tıbbın alternatifi olmaz. Tıp bir tanedir, bilimseldir. Tıbbın amacı insanların sağlıklı bir şekilde yaşaması, sağlığın korunması ve insanların hastalığa karşı tedavisi alanında çeşitli alt bilimlerle ortak çalışılan bilimsel bir daldır. Bu nedenle alternatif tıp diye bir şey yoktur. Eğer bir yerde alternatif tıptan bahsediliyorsa o yerde işin ehli olmayan insan topluluğu vardır. Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de verdiği ölçüler doğrultusunda ülkemize de Sağlık Bakanlığı doktorlara yönelik bitkisel tedavi yapma şansı sağlayan bir program geliştirdi. Bu sertifikaya sahip olan doktorlara itibar etmeliyiz ancak bu sertifikaya sahip olmayanlara itibar etmemeliyiz. Önlenmesinde veya hastalıkların daha erken tedavisinde, şiddetli olmadığı dönemlerde bitkisel tedaviler işe yarar. Hafif bir depresyonda sarı kantaronu kullanabilirsiniz. Ama şiddetli depresyonda bunu kullanamazsınız. Çünkü şiddetli depresyonun intihara meyilli olduğunu gösterir. Bu da psikiyatri ya da psikoloğun görevidir. Alternatif tıp tedavi yöntemlerinin Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere girmesini kesinlikle doğru buluyorum. Sağlığın içine girecek tek şey Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği kişilerdir. Bunlarda bellidir” ifadelerini kullandı.