Belkıs Akkale: “Kuruş duruşu bozar!”

HOCALARIMDAN ÖĞRENDİĞİM ŞEYİ ŞİMDİ BEN ÖĞRENCİLERİME ÖĞRETİYORUM”

Müziğe başlama hikâyesini anlatan Akkale, halk müziği ile ilgili her şeyi usta hocalardan öğrendiğini ifade ederek, “İlkokul sonrası 7 yıl kadar Sadi Yaver Ataman’dan Türk halk müziği dersi aldım. Aynı dönemde bir süre müzisyen Adnan Ataman ile birlikte çalıştım. Şuanda ben Bakırköy Belediyesi’nin halk müziği korusunu 11 senedir çalıştırıyorum. Bunu yapabiliyorsam hocalarımın sayesinde. Bana halk müziği ile ilgili her şeyi öğrettiler. Bende şimdi öğrencilerime öğretiyorum. En ilginç şeyde şu; hiçbir hocada görmedim daha önce. Hocam mikrofon koyardı. Orada sahne heyecanını yenmek için sahne dersi de verirdi. Derdi ki; sahneye omuzlarınız daima dik çıkacaksınız. İnsanlar size inanacaklar. Ve şimdi aynı şeyleri ben öğrencilerime öğretiyorum” dedi.

“YETENEĞİM VARDI AMA ŞANSIMDA YANIMDAYDI”

Babasının o zamanlar kendisinin radyo sanatçısı olmasını istediğini ifade eden ve şansının her zaman yanında olduğunu belirten Belkıs Akkale, “Babam benim için plak şirketi kurdu ama olmadı. Babam iflas etti. İflas edince ben büyük bir suçluluk duydum. Babamın en büyük hayali radyo sanatçısı olmamdı. Hocam da o zaman “ben artık yaşlandım seni oğluma emanet edeceğim” dedi. Ben o zamanlar çok cesur bir kızdım. Şimdi ödlek olduğuma bakmayın. Ankara’ya gittim. Orada bir müddet çalıştıktan sonra Ankara Radyosu’nda beni dinleyen görevli Yaşar Bey, Mustafa Hocama beni anlatmış. O da “çağır gelsin” demiş. Gittim. “Nota biliyor musun?” diye sordu. Bende “evet biliyorum” dedim. “Kimden öğrendin dedi?” “Sadi Yaver Ataman’dan” dedim. “Bravo” dedi. O şekilde başladım. Yeteneğim vardı ama şansımda yanımdaydı” dedi.

“ÖDÜLÜN YILDIZ TİLBE’YE VERİLMESİ ÇOK YANLIŞTI”

2006 yılında bir ödül töreninde “En İyi Halk Müziği Kadın Solisti” ödülünü Yıldız Tilbe’ye verilmesini protesto ettiğini anlatan Akkale, “Zara’nın çıkış yaptığı bir yıldı. Hazırlandım. Ödül törenine gittim. Yıldız Tilbe’yi çok severim. Onu ayrı bir yere koyuyorum. Ama yapılan şey çok yanlıştı. Orada bir emek vardı. Yıldız’ın anonsu yapıldı. Ben ayağa kalktım. Her taraf karanlık. Sadece sahne aydınlanıyor. “Protesto ediyorum” diye bağırdım. O sesim yankılandı. “Siz bu hatayı her sene yapıyorsunuz. Halk müziğinin gençleri burada dururken neden Yıldız Tilbe?” Diye sordum. Daha sonra başımı aldım gitti. Gazeteciler peşimden geldi. Hiçbirine demeç vermedim. Eşim bana “ne yaptın sen?” dedi.  “Doğru bir şey yaptım. Bu çocukları korumak bana düşer” dedim. Ondan sonra bir toparlanma oldu” ifadelerini kullandı.

“BANKAMATİK SANATÇICI DEDİ, ŞEKER HASTASI OLDUM”

Kendisine “bankamatik sanatçısı” diyen kültür bakanı yüzünden şeker hastası olduğunu belirten Akkale, “Kuruş duruşu bozar” derim hep. Herkes için geçerli değil ama maalesef ki böyle. Güzel Sanatlar Müdürü Rahmetli Mehmet Bey bir gün bana telefon açtı ve “Kültür Bakanlığı’nda şöhretler kadrosu yapmak istiyorum. Sizinle sözleşme yapacağız” dedi. “Ama biz memur olamayız” dedim. “Bütün ayrıntıları yazacağız. Sizlere uygun bir sözleşme yapacağız” dedi. Gerçekten öyle de oldu. Sözleşme meclisten geçti. Birçok ünlü sanatçılar girdi. Yıllar sonra bir gün Kültür Bakanı’nın biri, “bunlar bankamatik sanatçılar. Kendileri farklı yerlerde oturuyor. Kadroları burada. Bunlar artık memur gibi her gün gelip imza atacaklar” dedi. Bu çok zorumuza gitti. Şeker hastası oldum. Daha sonra emekliliğimi istedim. Verdikleri her şeyi geri aldılar. Çok beddua ettim onlara çünkü çok emek vermişti. O karaların altına imza atanlar şuan çok kötü haldeler” dedi.