Pınar Gültekin davasında gerekçeli karar açıklandı!
Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin mahkeme kararının gerekçesi açıklandı.
Pınar Gültekin mahkemesinin Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesi kamuoyunun gerekçeli kararını açıkladı.
Haksız tahrik indiriminin neden uygulandığına yer verilirken, Gültekin’in şantaj suçunu işlediği de öğrenildi.
Kamuoyundan tepki çeken kararın gerekçesinde, “Böylelikle tanık Ceren’in aşamalarda alınan yeminli beyanları, maktulün kız kardeşi Sibel Gültekin’in mahkememizce hükme esas alınan Ula İlçe Jandarma Komutanlığında alınan beyanı, taraflar arasında para yatırma tarihleri dışında hiçbir görüşme bulunmadığı ve maktulün hesabına kartsız para yatırma işlemlerinin sanık tarafından gerçekleştirildiği hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde; maktulün sanık Cemal Metin’i aralarındaki evlilik dışı ilişkiyi eşine ve çevresine söyleyeceğinden bahisle tehdit ederek sanık Cemal Metin’den menfaat temin ettiği, maktulün söz konusu eylemlerinin öğretide ve yargısal içtihatlarda açıklama tehdidi ile menfaat temini olarak tanımlanan TCK’nın 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçunu oluşturduğu, TCK’nın 107. maddesinde düzenlenen ve konusu suç oluşturan fiillerin ise haksız bir davranış olduğunun izahtan vareste olduğu, sanık Cemal Metin’in de maktulün söz konusu haksız fiil içeren davranışlarından duyduğu öfke ile maktule yönelik söz konusu suçu işlediği dikkate alındığında mahkememiz yargılamasına konu somut olayda TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde sabit olduğu gözetilerek mahkemece sanık hakkında verilen cezada TCK’nın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmıştır” denildi.
![]()
Somut olay yönünden yapılan değerlendirmede,
Maktul hakkında İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. Üst Kurulunca düzenlenen 20/05/2021 günlü raporda ve sonrasında düzenlenen ek raporlarda maktulün saçlı deri altı hematomun da %14,9 karboksi hemoglobin tespit edildiği dikkate alındığında kişinin hayatta iken yangına maruz kaldığının kabulü gerektiği belirtilmiş ise de, söz konusu raporda ve İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 30/10/2020 tarihli mütalaasında da belirtildiği üzere sanığın maktulün boynuna yaptığı baskının ve bu durumun maktulde mekanik asfiksiye neden olup tek başına ölüm neticesini gerçekleştirebileceğinin belirtildiği, sanık Cemal Metin ve maktulün olay günü saat 15:00 sıralarında yayla evine girdikleri ve sanığın maktule yönelik eylemi gerçekleştirdikten sonra maktulü varilin içerisine koyup yakmaya çalıştığı ancak varilin tutuşmaması üzerine yayla evinden çıktığı ve planı doğrultusunda maktulün cep telefonunun sinyal vermesi için önce Keyif Oturağına daha sonra ise maktulün yaşadığı Akyaka Mahallesine gittiği, daha sonra yayla evine döndüğü, daha sonra üzerindeki kıyafetleri değiştirmek ve yıkamak için kendi evine gittiği, Muslihittin Mahallesinde bulunan akaryakıt istasyonuna benzin almaya gittiği, dikkate alındığında sanık Cemal Metin’in maktulle birlikte yayla evine girdikten hemen sonra maktulün boğazını sıkarak maktulü öldürmeye kalktığı ve eylemini bir an önce tamamlamak istediği, eziyet çektirme kastının bulunması halinde uzun süre eylemini devam ettirmesinin gerektiği, sanığın profesyonel bir sağlık personeli olmadığı da gözetildiğinde maktulün boğazını ölümü gerçekleştirecek nitelikte kırık oluşmasına neden olacak kadar sıktıktan sonra maktulün henüz ölmemiş olduğunu bilemeyebileceği, sanığın maktule yönelik yakma fiilini gerçekleştirmekteki amacının eziyet çektirmeye yönelik olmayıp maktulün cesedini yok ederek yakalanmaktan kurtulma ve suç delillerini yok etmeye yönelik olduğu gözetildiğinde mahkeme sonuç cezaya etkisi olmamakla birlikte koşulları oluşmadığından söz konusu unsurun somut olayda gerçekleşmediğini kabul etmiştir.
![]()