Dünya Uyku Günü’nüz kutlu olsun!
15 Mart, Dünya Uyku Günü olarak tüm dünyada kutlanıyor. Dünya Uyku Topluluğu (eskiden Dünya Uyku Tıbbı Derneği), 2008’de uyku sağlığını teşvik etmek için bu kutlamaları başlattı. İşte bu güne dair detaylar…

Dünya Uyku Günü, 15 Mart’ta tüm dünyada kutlanıyor. Eski adıyla Dünya Uyku Tıbbı Derneği (WASM) olan Dünya Uyku Topluluğu, dünya çapında uyku sağlığını teşvik etmek amacıyla 2008 yılında kutlamalara başladı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) verilerine göre, farklı yaş grupları için önerilen günlük uyku süreleri şu şekildedir:
0-3 aylık bebekler: 14-17 saat
4-12 aylık bebekler: 12-16 saat
1-2 yaş arası çocuklar: 11-14 saat
3-5 yaş arası çocuklar: 10-13 saat
6-12 yaş arası çocuklar: 9-12 saat
13-18 yaş arası gençler: 8-10 saat
18 yaş ve üzeri yetişkinler: En az 7 saat
Uykusuzluk kronikleştiğinde kardiyovasküler fonksiyonlar zarar görebilir. Yüksek kan basıncı, iltihaplanma, stres, metabolik değişiklikler ve kilo alımı gibi olumsuz etkilerle ilişkilendirilir.
Uyku apnesi dünya genelinde yaygın bir sağlık sorunudur, ancak genellikle teşhis edilmemektedir. Bilim insanları, 30-69 yaş arası yaklaşık 1 milyar yetişkinin obstrüktif uyku apnesi sorunu yaşayabileceğini tahmin etmektedir. Bu durum uyurken nefes alamama belirtileriyle karakterizedir.
Uyku apnesinin belirtileri arasında yüksek sesle horlama, nefesin aniden kesilmesiyle uyanma, kuru ağız veya ağrılı boğazla uyanma ve sabahları baş ağrısı yer alır. Tedavi edilmediğinde, uyku apnesi yüksek kan basıncı, kalp problemleri, tip 2 diyabet ve gündüzleri halsizlik gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Uyku apnesi tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme, uyku pozisyonunun değiştirilmesi ve solunumu kolaylaştıran cihazların kullanımını içerebilir. Bazı durumlarda cerrahi operasyonlar gerekebilir.
ABD’deki Chicago Tıp Üniversitesi’nden Dr. Phillip LoSavio’ya göre, ABD’de uyku apnesi olan kişilerin sayısı 50 ila 60 milyon arasında tahmin edilmektedir, ancak yalnızca 6-7 milyonu teşhis edilmiştir. Uyku apnesi teşhisinin konulmamasının nedeni, hastaların tedaviye başvurmaktan korkmaları olabilir.
Uykusuzluk, kalp sağlığı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Her üç yetişkinden biri, önerilen 7 saatlik uyku süresinden daha az uyumaktadır. Uyku süresindeki 1 saatlik değişim bile kalp krizi riskini artırabilir. Uykusuzluk, vücudu sempatik sinir sistemine zorlar ve bu da kalp hastalıkları riskini artırabilir. Bu durumda, daha fazla adrenalin ve yüksek seviyede kortizol salgılanması, kalp hastalığı riskini artırabilir.