Bu kardeşlerimizi bu ülkeden geri gönderemeyeceksiniz!
Bu kardeşlerimizden kendi tasarruflarıyla, insiyatifleriyle geri dönmek isteyenler olduğunda zaten onlar geri döneceklerdir. Ama biz onları asla silahla, silah dayayarak düşmana teslim etmeyiz Bay Kemal, bunu böyle bilesin” sözleriyle yanıt verdi. Konuşmasında enflasyon ve fiyat artışları ile ilgili mesajlar da veren Erdoğan, “Sıkıntıların hiçbiri çözümsüz değildir, kalıcı değildir. Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyorum.” diye konuştu.

Bu tempoyu düşürmeden yeni araç ve yöntemlerle sürdürerek çalışmalarımızı 2023 Haziran’ına kadar sürdüreceğiz. 1 yıllık süreyi en güzel şekilde değerlendirerek 16’ncı zaferimize ulaşacağız. Her seçim önemlidir, her seçim tarihidir, her seçim kritiktir. 2002 Kasım seçimleri tarihi bir dönüm noktasıydı. 2007 seçimleri vesayetle mücadelemizde yeni bir safhaya geçmemizi sağlamıştı. 2011 seçimleri eser ve hizmet siyasetimizi zirveye taşımıştı. 2015 seçimleri eski günlere dönmek isteyenlerle hesaplaşmaya dönüşmüştü. 2018 seçimleri darbe teşebbüsü ve yeni yönetim anlayışıyla girdiğimiz imtihandı.Genel merkezimizle il ve ilçe teşkilatlarımızla seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük.
Küresel kriz, tehditler yanında fırsatlar da çıkardı. Ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma sayesinde pek çok sınavı verdik. Milli iradenin üstünlüğünü tesis ettik. Ülkemizin asırlık geri kalmışlığını ortadan kaldıracak eser ve hizmetleri her alana teşmil ederek adım adım hayata geçirdik. Kimi küresel dengesizliklerden, kimi ülkemize kurulan ekonomik tuzaklara rağmen milletimizin refah seviyesini geçmişle mukayese edilemeyecek düzeyde yükselttik. Şimdi tüm bu emeklerin, fedakarlıkların asıl meyvesini toplayacağımız büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını tamamlayacağımız bir dönemin eşiğindeyiz. 2023 seçimlerinin öncekilere göre farkı buradan geliyor.
Muhalefet tarafının ülkemize tek taahhüdü ülkemizi 20 yıl öncesine götürmek. Kılıçdaroğlu, muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi. Bu zatın eleştirilerine bakıyor, gerektiğinde hak ettiği cevabı veriyoruz. Uzunca zamandır bu zatın söyledikleri yalan, yanlış.
Dün Meclis’te çıkmış, ‘Tayyip Erdoğan, Suriye meselesini Birleşmiş Milletler’de hiç gündeme getirdi mi?’ diye soruyor. Eline dizine dursun. Defeatle.. Bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. Bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz. ‘Tayyip Erdoğan, bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı’ diyor. Müzakere yürüttüğümüzden muhakkak haberi yok. Gerçi bu adamın neyden haberi var ki…
Devlet yönetmek adına tek bildiği şey, hastanelerinde insanların rehin kaldığı, emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale gelen SSK Genel Müdürlüğü’dür. Sürekli örnek verdiği bürokratik kariyeri ülkemizin en büyük utanç sayfalarından biridir. Kendisinin ülkenin ve milletin herhangi bir meselesi hakkında dişe dokunur bir teklifine rastlamadık. PKK’sından FETÖ’süne, DHKP-C’sine kadar ülkemizle ve bölgemizle ilgili tüm uluslararası güçlerin maşalığını yaptığının şahidiyiz. Bu adamı nerede görürsünüz? Ankara’dan İstanbul’a teröristlerle kol kola yürüdüğünü görürsünüz, yine oralarda çadır kurduğunu görürsünüz, yandaşları ile teröristlerin cenaze töreninde görürsünüz. Hiçbir terör örgütüne, hiçbir Türkiye düşmanına kullanmadığı ifadeler ile bize saldırmayı siyaset sanan bu zavallı zatın dünkü hezeyanlarına da parti sözcümüz gereken cevabı verdi.
ZAVALLI BİRİ
Bu zatın geçtiğimiz haftalarda ifade ettiği, o da çok enteresan ‘Kavga etmeye geliyorum’, bu sözü ve bununla bağlantılı dile getirdiği ‘Ya bana katılın ya önümden çekilin’ meydan okumasını ben farklı bir yere koyuyorum. Siyasette kavga elbette vardır. Ülkemizi kalkındırmak için gerektiğinde yedi düvelle kavga ettik. Milletin emanetine sahip çıkmak için canımız pahasına mücadele ortaya koyduk. Bu FETÖ’cüler bizi, kaldığımız yeri bombalamadılar mı? Korumalarımızı şehit etmediler mi? Biz Atatürk Havalimanı’na geldiğimizde on binler oradaydı, ama bu Bay Kemal tankların arasından FETÖ’cülerin desteğiyle çıkıp Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitti.
Onların ülkelerinden kaçışları hepsi sadece bir sığınmadır. Bizler bu muhacir kardeşlerimize ensar görevini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.