Cumhurbaşkanı Erdoğan 100’üncü yılda Vahdettin Köşkü’nden halka hitap etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yıl dönümü hitabında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm kahramanları minnetle andığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “29 Ekim 1923 yılında ilan ettiğimiz Cumhuriyetimiz, bugün ilk asrını tamamlayıp Türkiye Yüzyılı dediğimiz ikinci asrına yelken açıyor” dedi.

Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19.23’te saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından 100. Yıl Hitabı’nda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“29 Ekim 1923 yılında ilan ettiğimiz Cumhuriyetimiz, bugün ilk asrını tamamlayıp Türkiye Yüzyılı dediğimiz ikinci asrına yelken açıyor.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm kahramanları minnetle anıyorum.
Binlerce yıllık devlet geleneğimizin yeni bir halkası olan Cumhuriyetimiz, bu topraklarda kurduğumuz ilk değil en son devletimizdir.
“CUMHURİYET BİR FİLİZ VERMEDİR”
Cumhuriyet bir kopuş bir kesinti değil, tam tersine yeni bir filiz vermedir. Türkiye Cumhuriyeti köksüz, tarihsiz, hüdayinabit ve nevzuhur bir devlet değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti, binlerce yıldır elden ele, gönülden gönüle ve nesilden nesile aktarılan muazzez bir hazinedir.
Bugün 100. yıla ulaşan Cumhuriyetimizi, güçlü, zengin ve köklü bir birikime sahip olmanın gururuyla kutluyoruz. Geçmişten sadece ibret alamayız, aynı zamanda kuvvet de alırız. Bugün Cumhuriyetimiz bizim için hem iftihar meselesi hem de ilham kaynağıdır. Gazi Mustafa Kemal, kurucusu olduğu Cumhuriyeti bakınız nasıl anlatıyor: Cumhuriyet bedava kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı Gazi’nin arzu ettiği biçimde, bölgesinde ve dünyada kimsesizlerin kimsesi olan bir ülkedir. Cumhuriyet bu vasfını, tam manasıyla bizim dönemimizde kazanmıştır.
“GAZZE HALKININ YANINDAYIZ”
Nerede gözü yaşlı bir mazlum, mağdur ve ihtiyaç sahibi varsa yardımına koşan, elinden tutup kaldıran, derdine derman olan Türkiye’dir. Bugün de aynı dirayetli duruşu Gazi’nin ‘kimse el süremez’ dediği Filistin ve Gazze için sergiliyoruz. Dün gerçekleştirdiğimiz ‘Büyük Filistin’ mitingi bunun bir parçasıydı.
1927’de nüfusumuz 13,6 milyonken 2022 yılında 85 milyonu bulduk. İnşallah bu sene de 86 milyonu aşacağız. İnşallah 100 milyonluk Türkiye’yi de uzak olmayan bir gelecekte hep birlikte göreceğiz.
Millete efendilik yoktur, hizmet vardır inancıyla tam 21 yıldır, mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimize hizmet ediyoruz.
Her biri milletimizin gurur abidesi olan eserleri, Cumhuriyetimizin yıl dönümlerinde hizmete almaya önem gösterdik.
Ülkemizi devler ligine çıkardık. Sağlıkta hastane yatak sayımız 1923’te 12 bini bulmazken, 2002 yılında 164 bine, bu yıl ise 268 bine yükseldi. Türkiye, 1928’de sadece 1000 civarında hekime sahipken, 2002 yılında 92 bin, günümüzde 194 bin hekimle vatandaşlarına hizmet veriyor.
“ZAFER, BENİMDİR DİYENLERİNDİR”
Gazi Mustafa Kemal’in hayallerini gerçekleştirmiş bir kadro olarak Türkiye Yüzyılı vizyonuyla Cumhuriyetimizin ikinci asrına girmiş bulunuyoruz. Cumhuriyetimizi daha nice yıllara çok daha güçlü, çok daha müreffeh, çok daha itibarlı bir şekilde taşıma azmindeyiz. Önümüzdeki dönemde en büyük hedefimizi demokrasimizi darbe anayasası utancından kurtarıp, Cumhuriyetimizin 100. yaşına yakışır, sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya kavuşturmaktır. İnşallah diğer hedeflerimiz gibi buna da muvaffak olacağız çünkü ‘zafer benimdir’ diyenlerindir, zafer. Bugüne kadar hep bu anlayışla çalıştık, gayret ettik, mücadele verdik. Asrın ihaneti 15 Temmuz’dan asrın felaketi 6 Şubat depremlerine kadar karşılaştığımız tüm imtihanları alnımızın akıyla verdik, veriyoruz. Tarihi, eşsiz zaferlerle dolu büyük bir milletin evlatları olarak Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirmekte de kararlıyız. Cumhuriyetimizin 100. yaşını kutladığımız bu tarihi günde bir kez daha tüm dünyaya Vahdettin Köşkü’nden ilan ediyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin mesut, muvaffak ve muzaffer olmasının önüne hiçbir emperyalist güç geçemeyecektir. Yeter ki; biz bir olmaya, iri olmaya, diri olmaya, kardeş olmaya, hep birlikte Türkiye olmaya devam edelim. Yeter ki biz tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyerek ifade ettiğimiz duruşumuzdan taviz vermeyelim. Gerisi Allah’ın izniyle gelecektir. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak 40 yılı aşkın siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi inşallah bundan sonra da Türkiye’ye ve Türk milletine aşkla hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Bu duygularla, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, İstiklal ve İstikbal mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha saygıyla yad ediyorum. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Farklı etkinliklerle bu önemli yıl dönümünün hak ettiği şekilde kutlanmasını sağlayan tüm arkadaşlarımıza, tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun, şehitlerimizin ruhu şad olsun.”