Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi feshedildi: Tepkiler art arda geldi!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Karar’a göre, Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedildi. Karar, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 3. maddesi gereğince alındı. Sosyal medyada İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına ilişkin tepkiler art arda gelirken, Ayasofya Camii imamı tepki çeken İstanbul Sözleşmesi tweet’i attı.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Karar’ı Resmi Gazete’de yayımlandı. Türkiye, Sözleşme’yi imzaya açıldığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalamış, 14 Mart 2012 tarihinde ise onaylamıştı.
ASİLTÜRK KALDIRILACAĞINI AÇIKLAMIŞTI
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’ü geçtiğimiz ocak ayında ziyaret etmişti. Buluşma sonrası açıklama yapan, Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesinin kaldırılacağını kendisine kesin olarak ifade ettiğini söylemişti.
AKP’den bazı yetkililerin kendisine gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması konusunu Erdoğan’a iletmelerini istediğini açıklayan Asiltürk, “Bu sözleşmeyle ilgili olarak bana AK Parti’nin yetkili kişileri geldiler ve ‘Bu sözleşmeyi biz de Cumhurbaşkanı da kesinlikle kaldırmak istiyor. Ama bizim içimizde de bazı sıkıntılar olduğu için lütfen bizi destekleyin’ dediler. Kesinlikle kalkacak. Kaldıracaklarını kendisi de kesin olarak ifade etti” demişti.
CHP’DEN İLK TEPKİ: SÖZLEŞMEYİ GERİ GETİRECEĞİZ!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, karara tepki gösterdi. Gökçen, “TBMM’nin açık iradesini yok sayan ve İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca fesheden bu mantığın Türkçesi: ‘Kadınlar ikinci sınıf vatandaş olmaya devam etsin ve hatta öldürülsün.’ Size ve tüm kötülüklerinize rağmen biz yaşayacağız ve Sözleşmeyi geri getireceğiz!” ifadelerini kullandı.
ALTUN: HER ZAMAN GÜÇLÜ KADIN GÜÇLÜ TÜRKİYE DİYECEĞİZ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldığını bildiren Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Twitter hesabından açıklamada bulundu. Altun mesajında, “Dünden bugüne Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kadınların toplumsal, ekonomik, siyasi ve kültürel hayata daha fazla katılmaları için verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Kadınlar, hayatın nesnesi değil öznesidir. Her zaman güçlü kadın güçlü Türkiye diyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
“ŞİDDETLE MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Kadına yönelik şiddet her şeyden önce bir insanlık suçudur ve bu suçla mücadele bir insan hakları meselesidir. Bu doğrultuda şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da sıfır tolerans ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Ayasofya Camii imamından tepki çeken İstanbul Sözleşmesi tweet’i
Öte yandan Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilmesinin şokunu yaşarken Ayasofya Camii imamı Mehmet Boynukalın’dan şükür tweet’i geldi.
Ayasofya Camii Baş İmamı ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine ilişkin olarak sosyal medya hesabından, “Hamdolsun. Allah razı olsun” mesajı paylaştı.
Kadınların yaşam haklarını koruyan sözleşmenin feshedilmesi öfkeye neden olurken Boynukalın, “İstanbul sözleşmesi kaldırılmış. Hamdolsun. Allah razı olsun. Haklı ve güçlü insan = Haklı ve güçlü Türkiye” ifadelerini kullandı.
Boynukalın, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkesi ve anayasanın değiştirilemez maddesi “laikliğin” çıkarılmasını talep etmesiyle gündeme gelmiş ardından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadın cinayetlerine ilişkin olarak sarf ettiği, “Kadın cinayetleri vurgusu, kadını erkeğe düşman etmeye çalışan sloganik madye propagandasıdır” sözleriyle tepki çekmişti.