“Delta varyantının en önemli özelliği daha bulaşıcı olması”

“VARYANTLARIN ORTAYA ÇIKIŞ TARİHLERİNE BAKTIĞIMIZDA DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ’NÜN AÇIKLAMASINDAN ÇOK DAHA ÖNCESİNDE OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”

Varyantların ortaya çıkışlarının Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasından çok daha öncesinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Murat Aksoy, “En çok üzerinde durduğumuz varyant Alfa-İngiltere varyantı. Aralık 2020 de ortaya çıkan bir varyanttı. Bu varyant koronavirüsün ortaya çıkmasından nerdeyse 1 yıl sonra ortaya çıktı. Yine aynı dönemde Güney Afrika’da beta varyantı tanımlandı. Gamma varyantı da Brezilya’da Ocak 2021 de ortaya çıkan bir varyant oldu. Son olarak da Hindistan’da ortaya çıkan varyant Nisan 2021 de tanımlandı. Aslında bu varyantların ortaya çıkış tarihlerine baktığımızda Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamasından çok daha öncesinde olduğunu anlıyoruz. Örneğin İngiltere varyantınına baktığımızda ilk vakasının Eylül 2020’de Beta varyantının, Mayıs 2020 de, Gamma varyantının Kasım 2020 de ve Delta varyantının Ekim 2020 de çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla bu varyantların ilk ortaya çıkışları çok daha önce ama Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanması daha sonra bir tarihe denk geliyor” dedi.  

 “İNGİLTERE’DE BUGÜN YENİ VAKALARIN TÜMÜ DELTA VARYANTINDAN OLUŞUYOR”

Delta varyantının ortaya çıkmasıyla salgının seyrinin değiştiğini ifade eden Aksoy, “Delta varyantını Hindistan’da vaka sayısının bir anda artmasına neden oldu. Bu artışla birlikte salgının seyri de değişmeye başladı. Bugün için İngiltere’ye baktığımızda çok yüksek oranlarda Delta varyantını olduğunu görüyoruz. İngiltere’de bugün yeni vakaların tümü Delta varyantından oluşuyor. Amerika’da da günlük yeni vakaların yarısından fazlası Delta varyantıyla ilişkili olduğu öngörülüyor. Başka ülkelere baktığımız zaman gerek İsrail’de gerek Rusya’da işlerin biraz daha değişmiş olduğunu görüyoruz. Sayın Sağlık Bakanı Koca’da 16 ilde görülen Delta varyantının 26 ilde görüldüğünü, bu sayıların 224 tanesinin 134’ünün İstanbul’da görüldüğünü açıklamıştı” dedi”.

“DELTA VARYANTININ EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ DAHA BULAŞICI OLMASI”

Delta varyantının klinik özelliğini anlatan Prof. Dr. Aksoy, “Delta varyantının en önemli özelliği daha bulaşıcı olması. Önceki mutasyonlara göre bulaşıcılığının yüzde 40 ila 60 arasında daha fazla bulaşıcı olduğunu görüyoruz. Hastane yatışlarının da iki buçuk kat daha fazla olduğunu görüyoruz. Vakaların yüzde 60’ında baş ağrısı ön planda. Bunun yanı sıra ortaya çıkan belirtileri tamamen soğuk algınlığı gibi. Bu da tanının daha geç konulmasına neden oluyor” dedi.

DELTA VARYANTININDA AŞI NE KADAR KORUYUCU?

Delta varyantının da aşının koruyuculuğuna değinen Aksoy, “Çalışmalar covid geçirmiş olmanız sizi delta varyantınına karşı korumadığını gösteriyor. İkinci önemli nokta şu tek doz mRNA aşısı olduysanız burada koruyuculuk çok zor görünüyor. Ama iki doz mRNA aşısı yapıldığı zaman Delta varyantınına karşı koruyor. İngiltere rakamlarına baktığımızda da bu çalışmaların doğruluğunu görebiliyoruz. Bu aşının büyük oranda etkili olduğunu gösteriyor. Yani iki doz aşı hastaneye yatışlarını yüzde 96 oranında düşürüyor. Dolayısıyla şu an elimizdeki en etkili şey aşılama. Özellikle Rusya’dan gelen turistlerin ciddi bir karantina süresine tabii tutulması gerekiyor. Aksi takdirde turizm kurtaralım derken ciddi bir salgınla karşı karşıya kalabiliriz” dedi.