Derya Tuğran’dan Bayram Mesajı
İş Kadını Derya Tuğran, Ramazan Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

TİD Tercümanı, Yazar ve Öğretmen olan aynı zamanda da Deryalı Organizasyon’un sahibi Derya Tuğran Ramazan Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Tuğran mesajında şu ifadeleri kullandı:
“MUTLU BİR BAYRAM KODU…
Ne şanşlıydık biz…
En az bir hafta önceden evlerde, dükkanlarda bayram telaşı…
Evler temizlenir, alış verişler yapılır, mutfaklar dolar taşardı…
Bayram demek, yeni bir elbise, başucunda uyutulun bir çift papuç demekti. Hele ki şanşlıysak kırmızı…..
Tabi bir hafta önceden yoğurulan hamur işlerinin tadını damağımızda hala hissederiz değil mi ?
Baklavaları, mantıları…
Bayram boyunca yenilen lokumlardan ,şekerlerden yemek yemez hale gelirdik…
Benim yaşımdaki herkesin çocukluğunda bayram demek HEYECAN – MUTLULUK demekti.
O kadar güzel, o kadar saftı ki herşey…
Maalesef bizim çocuklarımız için böyle değil. Yeni Türkü’nün meşhur ‘Telli Turna Şarkısı’nda dediği gibi –Biz Büyüdük ve Kirlendi Dünya-
Aklımızın alamayacağı, bizlerin dahi alışamadığı büyük acılar yaşıyoruz ülke olarak. Peki çocuklarımız?
Hepsi yaşanılanların farkında, televizyon açmasak internetten bir şekilde haberdar oluyorlar.
Belki şuanda fazla sorgulamıyorlar. Kötü haberleri şimdilik bünyeleri reddediyor, ama Dünya’da bir ‘iyiler’ bir de ‘kötüler’ olduğunun bilincine bizden çok daha önce vardılar.
Ayrıca tüketim toplumu haline geldik.
Yeni bir çift ayakkabı günümüz çocuklarını mutlu kılmaya yetmiyor.
Çalışan anneler olarak da bizler bir haftamızı temizliğe ayıramıyoruz.
Tül perdelerimiz beyaz sabun kokmuyor. Halbuki bunlar mutluluğun kodlarıydı…
Geçtiğimiz bayram hepimiz evlerimizdeydik. El öpmeye gelen çocuklar, çürüyen dişler yoktu.
Çoğu kötü zamanlar gibi o zamanları da yavaş yavaş geride bıraktık.
Ve yine yeniden oruçlarımızı tuttuk, sahurlara kadar uyumadık. Davulcuların sesi ile sokakları dinledik, pide sıralarımızı bekledik. Maskelere, mesafelere, zamlara rağmen yaşadık en ruhani yönünü ramazanın.
Evet geldi çattı beklenen, arefe ardından bayram.
Haydi çocuklar koşun sokaklara, çalın zilleri isteyin hakkınız olan harçlıkları…
Kirlensin beyaz çoraplar, çürüsün dişler. Ama siz yaşamaktan vazgeçmeyin bayramı.
Ve siz babalar, her zaman masal anlatın çocuklarınıza,
Ve siz anneler sabun koksun perdeler evlerde hep.
Yaşanılmaz hale gelen Dünya’mızın renklerini bahar dalları misali tekrar açtırmak bizlerin elinde.
Çıkın sokaklara, özgürlük her şeyin üstünde, son dönemlerde bunu ne kadar da iyi anladık değil mi?
Sarılın her şeye yaşama, sevgiye, çocuklara, en önemlisi de kendinize…
İyileştireceğimiz, tatlı yiyip tatlı konuşacağımız bir bayram olsun diliyorum.
Günümüz de mutlu bir bayramın kodu belki de sarılmaktır, kim bilir 😉
İyi bayramlar Türkiye’m…”