Duruşma esnasında Banu Parlak, mahkemeye sunduğu dilekçe ile Dilan ve Engin Polat çiftinden şikayetini geri çektiğini belirtti; ancak diğer sanıklar hakkındaki şikayetinin devam ettiğini ifade etti.
Duruşmanın başlangıcında Dilan Polat, gözyaşlarına hakim olamayarak fenalaşarak “Allah’ım, ne zaman bitecek?” diye ağladı. Bunun üzerine duruşma salonundaki Banu Parlak, Dilan Polat’a destek vererek “Buradayım Dilan, buradayım, geçecek bunlar, bitecek” şeklinde sözler sarf etti. Dilan Polat daha sonra salondan çıkarıldı.
Mahkeme hakimi, Dilan Polat’ın durumunu göz önünde bulundurarak “Gerekirse hastaneye götürülür” dedi ve Dilan Polat’ı cezaevine geri gönderme kararı aldı. Bu kararın ardından duruşma devam etti.
Daha önce cezaevinde bulunan Gültekin Alan adlı bir kişi ise mahkemeye bir dilekçe gönderdi. Alan, dilekçesinde Polat ailesine yönelik kara para aklama ve kumpas davası olduğunu iddia etti ve Barış Boyun’un örgüt lideri olduğunu belirtti. Ayrıca, Banu Parlak’ın işyerinin kurşunlanması talimatını kendisinin verdiğini iddia etti.
Tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan ise, “Beni Polat çifti vurdurmuştu, Banu Parlak’ın işyerini de kurşunlattılar. Polat ailesiyle aram husumetlidir, Banu Parlak ile de aralarında husumet olduğunu biliyordum” dedi. Engin Polat ve babası, tanık ifadesindeki iddiaları reddetti.
Duruşma savcısı, dosyanın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesini talep etti ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme, Dilan, Engin ve Sezgin Polat ile bir tutuklu sanığın tahliyesine karar verirken, diğer tutuklu 4 sanığın tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Ayrıca, dava dosyasının Barış Boyun’un lideri olduğu suç örgütü dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.
Duruşma salonu dışında Banu Parlak, Dilan Polat’ın kızına sarılarak tahliye kararına sevinç gösterdi. Aynı zamanda, telefonla Sıla Doğu’yu arayarak tahliye haberini verdi. Basın mensuplarına duygularını aktaran Parlak, “Çok mutluyum, Dilan’ı gördünüz, resmen yere yığıldı, kendimi tutamadım” dedi.
İddianamede, Dilan Polat ile Banu Parlak arasındaki husumetin sosyal medya üzerinden tehditlerle başladığı ve daha sonra silahlı saldırıya dönüştüğü belirtilmiştir. Dilan Polat’ın, Banu Parlak’ın işyerine silahlı saldırı düzenlemek için suç örgütü bağlantıları kullandığı iddia edilmiştir.
