Hıdırellez ne demek? Hıdırellez’de ne yapılır? İşte Hıdırellez ritüelleri…
Hıdırellez’de yapılacak gelenekler merak edilen konular arasında yer alıyor. Eski çağlardan beri bahar- yaz mevsim bayramı olarak kutlanan bu önemli günde Hızır ve İlyas’ın senede bir kez kavuştuğuna inanılıyor. Bahar- yaz mevsim bayramı olarak kutlanan Hıdırellez, Anadolu, Orta Doğu, Irak, Suriye, Kırım, Azerbaycan ile Balkan ülkelerinde bayram olarak değerlendiriliyor. Peki, Hıdırellez’de neler yapılır? Hıdırellez ne demek, nedir?

Her sene 5-6 Mayıs’ta kutlanan Hıdırellez asırlardır Türkiye’nin yanı sıra Balkanlar ile Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Azerbaycan gibi ülkelerde geleneksel bir bayram olarak kutlanıyor.
Bu özel günde sağlık, bolluk, bereket, şans getirileceğine inanılan ve yöreden yöreye değişen farklı ritüelleri hala görmek mümkün. Geçmişten bugüne uzanan bu geleneklerin kimisi şehirleşmenin etkisiyle unutulmaya yüz tutarken bazıları ise hala yaşatılmaya çalışılıyor.
HIDIRELLEZ NE DEMEK?
Hıdırellez veya Hıdrellez, Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak anılan Hıdırellez günü, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hakimi olduğuna inanılan İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gün olarak kabul edilir ve kutlanır.
HIDIRELLEZ RİTÜEL VE GELENEKLERİ
Hıdırellez denince akıllara ilk olarak her tür hastalık ve kötülükten korunmak için yakılan ateşin üzerinden üç kez atlanması ve dileklerin kağıda yazılarak gül ağacının altına gömülmesi ya da asılması geliyor.
Üzerine çeşitli dilek, niyet yazılan kağıtlar açık olarak ve yavaşça bir akarsuya bırakılıyor. Otlarda biriken çiğ damlalarından yoğurt yapılıyor ve hamur mayalanıyor.
O gün yapılan bir başka ritüele göre deniz ya da dere kenarından dilek tutularak toplanan 41 taş 1 yıl boyunca saklanıyor bir sonraki Hıdırellez’de bu taşlar suya atılıp, yenisi toplanıyor.
Bekar kızlardan alınan yüzük, kolye ve boncuk gibi eşyalar içerisi su dolu çömleğin içerisine konup, çömleğin ağzına yeşillik bırakılarak üzeri kırmızı bir yemeni ile örtülüp kilitlenerek gül ağacının dibine bırakılıyor. Ertesi gün çömlek başına toplanan kızlardan birinin üzerinden kilit açılarak maniler eşliğinde çömlekteki eşyalar çıkarılıyor.
Verim vermeyen ağacın yanına balta ile gidilerek ürün vermesi yoksa kesileceği söyleniyor.
Deniz kenarından kırık dalgalardan bir kaba doldurulan deniz suyu da bolluk ve bereket için evin içerisine serpiliyor.
Bereket getireceği düşünülerek keselere konan bakliyat, gül ağacına asılarak 1 gece bekletiliyor, bu malzemeler 1 yıl boyunca yemeklere az az konarak tüketiliyor. Kurulan salıncakta oturan genç kızı bu kişiyle evlenmek isteyen delikanlı sallıyor.
Bursa’da Hıdırellez’den bir gün önce akşam evin her üyesi, madeni para işaretleyerek bir çantanın içine koyuyor. Gül ağacının dibine bırakılan çanta, Hıdırellez sabahı açılıyor ve herkes kendi parasını bereket getirdiğine inanarak cüzdanında saklıyor.
Birçok kentte, bolluk getireceği inancıyla kapı önleri Hıdırellez sabahı evin yönüne doğru süpürülüyor.
Üzerine çeşitli dilekler, niyetler yazılan kağıtlar açık olarak ve yavaşça bir akarsuya bırakılıyor. Kağıtlar, yazıları üste gelecek şekilde suya düşerse dileklerin kabul olacağına inanılıyor.
Balıkesir ve Çanakkale’de bazı yörelerde Hıdırellez günü, güneş doğmadan su kenarlarına gidiliyor ve bu suyla kadınlar, ellerini, yüzlerini yıkıyor.
Çanakkale’de Hıdırellez öncesi akşam gül ağacının dibine fasulye gömülüyor ve bu sabaha kadar yeşerirse tutulan dileğin gerçekleşeceğine inanılıyor.