Dolar 40,6997
Euro 47,3623
Altın 4.389,15
BİST 11.069,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 31°C
Açık
İstanbul
31°C
Açık
Sal 30°C
Çar 29°C
Per 30°C
Cum 30°C

Suriye uyruklu olan Bilgisayar Mühendisi Ceyda Altun konuştu

Suriye’deki iç savaş sebebiyle Türkiye’ye kaçan daha sonrasında Kocaeli’ye yerleşen bilgisayar mühendisi olan Ceyda Altun, kendisine sahip çıkan bu ülkenin bir parçası olabilmek için elinden gelen çabayı gösteriyor.

Suriye uyruklu olan Bilgisayar Mühendisi Ceyda Altun konuştu
5 Kasım 2021
A+
A-

Kocaeli’de yaşayan 30 yaşındaki Suriye uyruklu bilgisayar mühendisi olan Ceyda Altun, iç savaş sebebiyle 2016 yılında ’Türkiye’ye geldi. Burada kendisine  yeni bir hayat kuran Altun, bir Türk vatandaşı ile evlendi ve çocuk sahibi oldu.

Ülkenin bir parçası olabilmek Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları’nda (KO-MEK) dil eğitimi alan Altun, şu anda akıcı şekilde Türkçe konuşabiliyor.

Eşi ile birlikte bir asansör fabrikasında çalışarak ekmeğini kazanan Altun, Türkiye’yi ikinci evi olarak gördüğünü söyledi. Türkiye’de gerçekleştirmek istediği hayalleri olduğunu belirten Altun, buradan gitmek istemediğini ifade etti. Altun, Türkiye’de yaşayan yabancı  uyruklu bireylerin mutlaka Türkçe öğrenmeleri ve kendilerini farklı alanlarda geliştirmeleri gerektiğini vurguladı.

“1 SENEDE KONUŞMAYA BAŞLADIM”

Türkiye’ye gelme ve burada Türkçe öğrenme hikayesini anlatan Ceyda Altun, “Suriye’den geldim, bilgisayar mühendisiyim. Türkiye’ye 2016’da geldim. Burada ilk önce dil öğrendim. Sonra iş hayatına girdim. Şu an bir asansör fabrikasında çalışıyorum. Evliyim, 1 kızım var. Savaştan dolayı gelmek zorunda kaldık, yine savaştan dolayı da dönemedik. 1 sene sonra evlendim. Burada iş hayatına girdim, iş yerimiz var artık. Eşim Türk, bu başlarda zor bir durum. Nişanlıyken kolay zannettim. Ama ilk iki sene zor geçti. Tabii ki farklı kültürler, farklı düşünceler, farklı diller. Ama çok şükür şu an gayet iyi anlaşıyoruz.

Güzel şeyler de var tabii ki. Türkçe öğrenmek bize zor gelmedi. Çünkü biz genellikle Suriye’de İngilizce bildiğimiz için harfleri biliyorduk. Buraya gelir gelmez kurslara başladık. Genel olarak öğrendik. Çok kolay öğrendik, 1 senede konuşmaya başladım ve evlendikten sonra da mecburen daha kolay oldu. Çünkü günlük konuşma oluyor. Türklerle direkt diyalog kurabiliyoruz. Bana göre kolaydı. Biz Türkiye’ye geldik çok şükür, sanki yabancı bir yere gelmedik gibi hissettik. İnsanlar çok sıcakkanlı geldiler bana. Türkçe öğrenmeden önce çok yardımcı oluyorlardı. Kendi komşularımda ben bunu fark ettim. Yabancı olduğumuz için çok yardım etmeye başladılar bize. Güzel günlerimiz de var. Türkçe öğrendikten sonra daha kolay oldu. Çünkü bazen yanlış anlaşılmalar oluyor. Karşıdaki insan yanlış anladıysa başka tepkiler verebiliyor. Ama en çok sıcakkanlı insanlarla karşılaştım” sözlerinde bulundu.

“BU ÜLKENİN BİR PARÇASI OLMAK İÇİN ÇABALIYORUZ”

Türkiye’nin sıcakkanlı bir ülke olduğunu söyleyen Altun, “Nereye gidersen yabancı hissetmiyorsun kendini. Sanki benim ülkemmiş gibi oluyor. Artık alıştım, vatandaşlığım da var. Türkiye’nin içinde daha hayallerim var. Bugün buradayım yarın dönmeyi düşünüyorum değil. Tabii ki, hayatta memleket gibi bir şey yok. Ama burası ikinci memleketimiz oldu artık. Biz bu ülkenin bir parçası olmak istiyoruz. Onun için çabalıyorum. Bu ülkede yaşayan bütün yabancılar, Türkçe öğrenmeye zaman harcasınlar. Türkçe bilmeyenlerin hedefi bu olsun. O ülkeden bir parça olmak için ilk yol dil öğrenmek. Dil öğrenmediğimiz sürece hem vatandaşlar için hem yabancılar için zor oluyor. Türkçe bilen insanlarda daha çok şey öğrensinler. Öğrenmek bitmesin. Dil olsun, iş olsun, sanat olsun, öğrenmek çok güzel. Kimse ‘Ben ne yapacağım? Yaşım geç oldu bir şey yapamam artık’ ya da ‘Ben beceremeyeceğim’ diye düşünmesin. Bu ülke de her şeyi yapabilirsin. Yeter ki insanın içinde istek olsun” dedi.

Haber; Burcu Atbaş

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.