Dolar 40,2143
Euro 46,8599
Altın 4.323,90
BİST 10.225,48
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 32°C
Açık
İstanbul
32°C
Açık
Sal 32°C
Çar 33°C
Per 34°C
Cum 32°C

UMUT-SEN’den işten çıkarılan Çimsataş işçileri hakkında açıklama

UMUT-SEN, Çimsataş Metal Fabrikası’nda, TİS’i kabul etmediklerini duyuran işçilerin başlattığı grevi sonlandırmasıyla ilgili açıklama yaptı.

UMUT-SEN’den işten çıkarılan Çimsataş işçileri hakkında açıklama
17 Ocak 2022
A+
A-

Mersin’de Çimsataş Metal Fabrikası’nda, Türk-İş’e bağlı Türk Metal İş Sendikası ve DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş  ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’ni (TİS) kabul etmeyen işçiler, 12 Ocak’ta greve gitti. İşçilerden 13’ü işten atılırken, sendika yöneticileriyle görüşmeler yapan işçiler, eylemlerini sonlandırdı. Kararın ardından işçiler, pazartesi günü işbaşı yapabilmek için fabrikanın önünden ayrıldı. Konuyla ilgili bir bildiri yayınlayan UMUT-SEN şu ifadeleri kullandı:

İŞÇİLERİN EN MEŞRU HAKKI

“Hepimizin sosyal medyadan takip ettiği Çimsataş İşçileri direnişi sebebiyle 13 Ocak 2021 tarihinde işçilere tebliğ edilen Mersin Beşinci Noterliği yazısında direnişe katılan işçilerin iş sözleşmelerinin HAKLI SEBEPLE İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI OLMAKSIZIN feshedildiği ifade edilmiştir. Bu kararda 4857 sayılı İş Kanunun 25/II.h maddesi olan “İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ” ifadesi gerekçe sunulmuştur. Fakat bizlerin dikkatini çekmesi gereken asıl mesele aynı kararda 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Sözleşmeler Kanunu’nun 70. Maddesinin de gerekçe olarak kullanılması olmalıdır. Bu maddede “Kanun dışı grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir” denilmektedir. Bu karar işçi sınıfı mücadelesinin yasal sınırlara hapsedilmesinin yol açacağı sonuçlar açısından çok önemlidir. Direnen işçilerin işten atılmasına dair bir kararda yan yana gelen bu iki maddeden açıkça görüyoruz ki mevcut sendika yasası iş kanunu ile birlikte işleyerek işçilerin haklarını talep etmeye yönelik en meşru fiili eylemlerini “işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ” ile eşitlemektedir. Bu şekilde değerlendirildiğinde sendikaların kendilerine yöneltilen eleştirilerin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Sınıfın kendi iradesiyle örgütlenmesini işten çıkarma sebebi olarak ortaya koyabilen bir sendika yasasına topyekün karşı olmamak, bu yasanın sınırları dahilinde bir mücadeleyi işçilere dayatmak kuşkusuz işçi sınıfı adına olumlu sonuçlar vermez. Hepimizin bildiği bir gerçeği doğrudan sendika yasasını gerekçe göstererek iş sözleşmesi fesheden bu karar inkar edilemez şekilde bir kere daha teşhir etmiştir.

İŞÇİ ALEYHİNE RAPOR DÜZENLENDİ
Bu karar sonucu atılan işçiler, kaymakamın iş yeri ziyaretinde işçileri temsilen müzakere için görüşmeye çağırdığı işçiler ve aralarında seçilmiş işyeri temsilcileri de var. Bu temsilcilerin atılma öncesinde MESS avukatlarının ricasıyla sendika genel merkezi tarafından görevlerinden alındıkları iddiası da dile getiriliyor. Tebliğ edilen kararda bahsedilen iş müfettişi raporu tamamen işçi aleyhine düzenlenmiş bir rapor ve bunun atılma gerekçesi olarak kullanılması bir skandal. Bu sürecin ve sonucunda çıkan bu belgenin her detayıyla işçi sınıfının fiili ve meşru mücadelesine karşı bir saldırı niteliğinde olduğunu söylemek gerekir. Direniş sürecinde solun büyük çoğunluğunun direnişi ve sınıf mücadelesinden taraf olanların eleştirilerini görmezden gelerek TÜSİAD/TİSK/MESS/Türk Metal çizgisiyle buluştuğuna şahit olduk. Bu karara karşı da benzer bir tavır sergilemek fiili, meşru işçi örgütlenmesi ve direnişine yapılan bu saldırıyı kabul etmek olacaktır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.